Bulamadım şu halimden anlayan
Gönül hasta dudak hasta dil hasta
Aşk şarabı içilmiyor yalnızken
Şişe hasta kadeh hasta mey hasta

İnsafsız yar hiç bakmıyor yüzüme
Ne söylesem kulak vermez sözüme
Teller taktım düzen verdim sazıma
Parmak hasta mızrap hasta tel hasta

Ateş söner kıvrım kıvrım sis kalır
Çeşme kurur suya hasret tas kalır
Sevda çeken gönüllerde yas kalır
Bülbülünden ayrı düşen gül hasta

Seher vakti kızlar varırlar çay’a
Çare yokmuş aşktan yatan hastaya
Kalp mektubum gidip attım postaya
Yâr eliyle mühürlenen pul hasta